Kabağuz'un Başkenti Kızılcaköy'e hoş geldiniz. Köyümüzü ziyaret etmek için menüler bölümündeki linklere tıklayarak dolaşabilirsiniz ve köyümüz hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Kabaoğuz'un Başkenti Kızılcaköy
Gümüşhacıköy AMASYA

Gelenekler

Kabaoğuz’ un başkenti olarak anılan Kızılca köyünün ve genelde Kabaoğuz bölgesinde bir insan ömrü boyunca gördüğü veya göreceği adetleri yamaya çalışacağım. Yazacağım bu adetleri belki çoğumuz bilmiyor veya bilenlerde unutmak üzerelerdir. Köyümüz yaşlıları ile bizzat konuşarak ve görüşerek âdet, gelenek, görenek ve yaşam biçimleri ile sosyal ve kültürel etkinlikleri yazmaktır. Bu yazacağım adetler ve görenekler bir insan dünyaya gelir gelmez başlar. Tabii bu kendi isteği ile olmaz ama anne ve babaları atadan görme usul ve kaideleri uygularlar. Anne ve babanın çocukları olunca sevinirler. Ama bu sevinçleri dışa nasıl yansır ve neler yaparlar önce buradan başlayarak yazacağım.
Çocuğa isim koyma: Çocuk doğduktan sonra daha önce karalaştırılmış bir isim varsa bu isim eğer kararlaştırılmış bir isim yoksa ailenin büyüğü genellikle büyük baba yani doğanın babasının babası dede bu ismi koyar. Dede torununu kucağına alır, torununun sağ kulağına ezan ve sol kulağına da ikamet okur. Sonrada torunun kulağına ismini üç defa söyler. Böylece çocuğun ismi konulmuş olur.
Beşikte belenmesi: Bebekler şimdiki gibi hazır bezlerle el bebek gül bebek büyütülmezdi. Kızılca köy tarafından ince toprak getirilir, bu toprak elenirdi. Elenen bu toprak, sahtiyan denilen mumlanmış sağlam bir bezin üzerine konur içine de kızgın yani sıcak bir taş konur. Bu taş o toprağı ısıtır. Isınan bu toprak anne tarafından kontrol edilir ve çocuğun kıçının yanmayacağı kıvamda ise çocuk bu toprağa yatırılır. Yanlardan ne alt taraftan bez sarılarak çocuk iyice sarılır. Sonra çocuk beşiğe yatırılır. Temiz ve altı sıcak olan çocuk birkaç sallanınca uykusu gelir ve mışıl mışıl uyur. Uyanınca çocuğun altı açılır ve kakası toprakla birlikte alınarak atılır. Bu iş böylece devam eder. Toprak Allahtan, hizmet anneden, nice koç gibi yiğitler bu şekilde büyümüşlerdir. Bu beşiklerin üzerine mavi mavi boncuklar asılır çocuklara hem nazar değmesin ve hem de oynasınlar diye. Ayrıca sinekler yemesin diye ince tüller örtülür. Ninni bebeğim ninni, uyusun da büyüsün, benim oğlum padişah diye sevilerek büyütülür.
Ayakçak: Çocuklar emeklemeye başlayınca, daha çabuk yürüsünler diye, ağaçtan arkada iki teker, önde bir teker olmak üzere üç tekerlekli arabalar yapılır. Çocuklar bununla beraber yürümeye çalışılar. Şimdiki gibi öyle örümcek denilen aletler filan yoktu.
Çocuğun kösteğini kesme: Çocuklar yürümeye başlayınca, yani tek tek adım atarken bu adet yapılır. Yapılır ki ayağı çabuk olsun, yani gittiği yere çabuk gitsin ve gelsin ayağı sürtük olmasın diye yapılır.


Köyümüzü ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim. Ümit ederim ki köyümüzü beğenmişsinizdir. Güle güle yine beklerim.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol